Aralık 25, 2006

MOZAİK PASTANIN BÖYLESİ




Farketmissinizdir belki blogda yayınlanan tarifler arasında Eda'nınkilerin sayısı gittikçe artmakta.. Fotoğraftaki pasta Eda'nın mozaik pastaya getirdiği değişik bir yorum.. biz çok beğendik, değişik bir şeyler yapmak isteyenler denesin derim efendim, afiyetler olsun..

Malzemeler


2 paket petibör bisküvi

50 gr margarin

1 çorba kaşığı kakao

1 su bardağı süt

1 limon kabuğu rendesi


Üzeri İçin:

1 su bardağı krem şanti

1 paket krem şanti

Meyve


1 su bardağı süte 1 paket kremşantiyi ekleyin ve çırpın.Hazırladığınız kremşantiyi buzdolabına kaldırın

Bisküvileri ufak ufak kırın

Margarini küçük bir tencereye alın ve eritin

Margarin erittikten sonra kakaoyu ekleyin ve biraz karıştırın

Sütü ilave edip karıştırarak sosu pişirin

Sosu, sıcakken kırdığınız bisküvilerin üzerine dökün ve iyice karıştırın

Yuvarlak derince bir kabın içine folyo yerleştirin ve üzerine karışımı dökerek buzdolabına kaldırın

En az 4-5 saat buzdolabında beklettikten sonra kalıbı ters çevirerek çıkartın ve folyoyu üzerinden alın

Hazırladığınız kremşantiyi pastanızın üzerine yayın ve üzerini bol meyveyle süsleyin







Aralık 18, 2006

KUP PASTA


Geçen hafta İpek için doğum günü pastasını hazırlarken pandispanyanın üzerini düzeltmek için üst kısmını traşlamıştım. Çıkan parçaları da bir poşete koyup buzdolabına kaldırmıştım.
Bugün eve geldiğimde Eda pasta isteyince aklıma o parçalar geldi. Hemen krem şanti hazırladım , bir de kakaolu krema. Kuplara pandispanya parçalarını yerleştirdim araya kremşanti,kakaolu krema ve muz koydum ve buzdolabına kaldırdım . Üzerlerini çekilmiş fıstık ve fındıkla süsledim. Nefis oldu.. çok çok kolay..
Herhangi bir kekten kalan parçalar, kırıntılar ne varsa saklayın mutlaka, bir paket krem şanti ve biraz meyveyle porsiyon pastalar yapabilirsiniz.
Afiyet olsun

Kakaolu Kremanın Tarifi:
2.5 su bardağı süt
3 çorba kaşığı kakao
3 çorba kaşığı dolusu un
1 su bardağı toz şeker
75 gr margarin

Yapılışı:
Kakao, un, ve toz şekeri bir kapta iyice karıştırın
Sütü bir tencereye alın ve üzerine toz karışımı ilave edin, karıştırarak koyulaşıncaya kadar pişirin
Ateşte alıp yağı ilave ederek mikserle 5 dk çırpın
Karıştırarak soğutun.

Kakaolu Kremanın tarifi Sayın Ayşe Tüter’ e ait.

Aralık 17, 2006

İPEK' İN DOĞUM GÜNÜ PASTASI



İpecük, İpeki, Alçak, İpek Ezgi hatta bazen sadece Ezgi.. Küçük kız kardeşim İpek' i herkes farklı şekillerde çağırıyormuş yıllardır geçen gün düşününce farkettim. " Evin en alçağı!" olduğu için ( boyca tabii ki) "alçak" derdik ona, taki boyu ailedeki herkesi geçene kadar.. eee zaman geçti İpek 18 yaşına girdi.. Şehir dışında okuduğu için eve geldiği hafta erken de olsa doğum günü için ona Eda ile bir pasta yaptık. Pandispanyaları Eda yaptı ,krema ve süslemeyi ben yaptım ama pasta kesilmeden fotoğrafını güzelce çekmeye fırsatım olmadığı için geriye kalan en sağlam dilimin ve aceleyle çekilmiş bütün pastanın fotoğrafıyla idare etmek zorunda kaldım.

Pasta yapımında pastacı burcu birinci kaynak. Zaten Burcu nun verdiği moralle bir pasta yapamamanız imkansız. Biz de görünüşünde eksiklikler olsa da tadı güzel bir pasta yaptık. Pasta 4 katlı, 2 ayrı pandispanya hazırladık. Üzerine süslemek için ahududu sosu, ahududu muz ve kivi kullandık.

Pandispanya tarifinin ilki pastacı burcu dan. Pastanın içinin hazırlanışını ve çok daha fazlasını pastacı burcu nun sayfasında bulabilirsiniz.

Diğer pandispanyayı annemin tarifi ile yaptık.

Pandispanya Malzemeleri:
4 yumurta
4 kahve fincanı toz şeker
4 kahve fincanı un
yarım paket kabartma tozu
2 yemek kaşığı kakao

Yapılışı:
Yumurta ve şekeri rengi beyazlaşana kadar mikser ile çırpıyoruz.
Üzerine 3-4 kez elediğimiz unu, kabartma tozonu ve kakaoyu ilave ediyoruz.
Altına yağlı kağıt yerleştirdiğimiz 26 cm lik kalıba karışımı döküp.
Önceden 175 C ye ayarlanmış fırında 20-25 dakika pişiriyoruz.
Ahududu Sosu:
Dondurma ve kurabiyeler için aldığım hazır ahududu sosunu krema ile karıştırarak ocakta bir süre kaynatmadan pişirdim, karıştırarak soğutup kullandım.
Süsleme o an size kalmış bir şey elbette. Ben ahududu sosunu pastanın kenarlarına sıkarak akmasını sağladım daha sonra pastanın etrafına kalan krem şantiyi sıkma torbasına koyarak orta boy bir uçla 12 tane şekil sıktım ve üzerlerine birer tane ahududu koydum. Pastanın ortasına ise 2 muzu boyuna yatay keserek karşılıklı yerleştirdim ve arada kalan boşluğa kivi dilimleri koydum. Hem muzun kararmaması için hem de meyvelerin parlak görünmeleri için üzerlerine jöle sürdüm.
Annem de milföy hamurundan minik peynirli börekler hazırlamıştı çoktan.
Artık sadece İyi ki doğdun İpeeeeeeeek! demek kalmıştı..
Nice yıllara İpeki!




Aralık 09, 2006

İYİ Kİ DOĞDUN İPEK!




Aralık 05, 2006

PROFİTEROL/ EKLER






Ekler de profiterol de ailecek bol miktarda tükettiğimiz tatlılar. Hal böyle olunca "kendi eklerini kendin yap" kampanyası kapsamında epeydir tariflere bakıyordum. Yıllar önceki denememin hayal kırıklığı hala geçmediği için uzun sürdü yeni bir deneme yapmak ama Seda nın sayfasındaki ekler tarifi hiç üzmüyor insanı emin olun.. Kremasından hamuruna kadar harika bir tarif vermiş Seda. Tarifi buradan bulabilirsiniz. Ben hamura kaşıkla şekil verdim ( tatlı kaşığı kullandım) . O yüzden profiterol görünümlü oldu benim ekler :) Üzerinedeki sos için de; çikolata, biraz tereyağı ve süt kullandım, kıvamı istediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz elbette.




Hepinize kolay gelsin, afiyet olsun..




Aralık 03, 2006

BİR SORUN VAR ANLAYAMADIM!

Yok yok yok resim ekleyemiyorum yazılarıma..

Kasım 20, 2006

GEZİ NOTLARI-2 (HARRAN-ADIYAMAN-NEMRUT)




Çok sıcak; bir o kadar da güzel Harran...
Urfa’dan Harran’a doğru yola çıkıyoruz. Harran’a ulaştığımızda ilk gezdiğimiz yer kale kalıntıları oluyor. Buradan Harran’ı seyrediyoruz. Bir yanda uçsuz bucaksız görünen yemyeşil pamuk tarlalarına diğer taraftan da kurak ve toprak rengi Harran evlerine bakıyoruz. Daha sonra, kurulan ilk üniversite olan Harran Üniversitesi’nin kalıntılarını geziyoruz ve bu üniversitede birçok ünlü filozof yetiştiğini öğreniyoruz. Konik kubbeli tipik bir Harran evinde karnımızı doyuruyoruz ve dinleniyoruz.

Harran’dan sonra Şuayip Şehri’ne gidiyoruz. Taş kalıntılar arasında dolaşıyoruz ve küçük kapılardan geçerek yerin altında bulunan taş odaları geziyoruz. Sonra da en tepeye çıkıp Urfa’ya ve Şuayip Şehri’ne bir de burdan bakıyoruz. Aklımızda buralara bir daha gelebilir miyiz sorusuyla etrafa iyice bakıyoruz olabildiğince çok şey hatırlayabilmek için.



Adıyaman-Pirin (Perre) Kaya Mezarları
Nemrut’a çıkmadan önce gezdiğimiz yerlerden biri. Burada kayalara oyulmuş bir sürü mezar vardı. Büyük bir alana yayılmış olan bu yapılar çok büyüleyici görünüyordu.





Adıyaman-Cendere Köprüsü
Köprünün güzelliği bir yana gökyüzünün maviliğine de bayıldım.

Nemrut’a çıkarken...

Arabayla yolun çoğunu geldikten sonra yürüyerek Nemrut Dağı’nın tepesine güneş batmadan önce ulaştık. Güneşin batışını izledikten sonra tekrar aşağıya inip biraz dinlendik. Hava soğumuştu. Kat kat giyindik. Sonra da oturup ekmek, peynir, salatalık ve domatesten oluşan yemeğimizi yedik. Hiç unutamayacağım bir yemek oldu; çünkü uçsuz bucaksız ve sadece yıldızlarla aydınlanan gökyüzünün altında yedim yemeğimi. Nasıl anlatılır ki? Öyle güzel gece olmaz yani, pırıl pırıl. Sonra arabada kıvrılıp uyuduk. Güneş doğmadan uyanıp tekrar tırmandık. Bu sefer güneşin batışını izleyecektik. Kendimize bir yer bulup beklemeye başladık. Güneş doğmadan önce çok soğuk oldu hava. Güneş doğdu ve içimiz ısındı, sıcaktı hava artık. Güneş yükselince gökyüzü de öyle masmavi oldu ki en sevdiğim renk gökyüzü mavisi oldu görünce. Ayrılmadan önce bir sürü fotoğraf çektik. Bu fotoğraflar onlardan birkaçı. Fotoğraflardan birinde Nemrut’un tepesindeki 50 metre yüksekliğindeki tümülüs şahane görünüyor.



Not: Ayşe gezi boyunca bir sürü fotoğraf çekti.Bu fotoğraflardan bazıları da onun. Sağol!

GEZİ NOTLARI-1 URFA

Uzun süredir eda nın güneydoğu anadolu bölgesine yaptığı gezinin fotoğraflarını bloga eklemek istiyordum. Geçen hafta boyunca eda ya yeterli baskıda bulunmuş olacağım ki baktım ilk yazı yazılmış, fotoğraflar seçilmiş masa üstünde bir dosyada beni bekliyor.. eda ya bu kısa ama öz yazı için tekrar teşekkür ediyoruz ve bir sonraki fotoğrafları ve notlarını sabırsızlıkla bekliyoruz..:)



1
Burası Urfa’nın dar ve eski sokaklarından biri. Dolaşırken insanın kendini yüzyıllar öncesindeymiş gibi hissettiği bu sokakların kiminde küçük dükkanlar kiminde de eski taş evler var.



2
Balıklı Göl...Umduğumdan daha güzel, duyduğumdan daha büyük ve büyüleyici... Orada tanıştığımız ve Urfa gezimiz boyunca bize rehberlik eden Ömer’den ingilizce ve türkçe dinlediğimiz hikayesine göre “Hz.İbrahim (a.s) Nemrut’la mücadele etmiş, onun ve halkının taptıkları putları kırıp parçalamış. Bunun üzerine Nemrut onu cezalandırmak için ateşe atmış. Allah(c.c) tarafından ateşe “Ey ateş İbrahim üzerine serin ve selamet ol” emri verilince rivayete göre ateş su, odunlar da balık olmuş. Hz. İbrahim(a.s) ise bir gül bahçesine düşmüş.”





3
Urfa’nın meşhur kebabı. Bakırcılar Çarşısı’ndan aldığımız tavsiyelerle gittiğimiz küçük kebapçıda yediğimiz enfes yemek... Kebap, ızgara isot ve domatesle servis ediliyor. Yanında da bakır bardakta bol köpüklü ayran içiliyor.

Kasım 13, 2006

Yenilendik..







Benim yeni haberim oluyor tabi daha betablogger dan.. o kadar uzun zaman yazıp çizmezsem böyle olur işte.. Evet gördüğünüz üzere blogumuzun şekliyle şemaliyle çok çok uğraştım..epeyce bir değiştirdim görüntüsünü (desem de inanmayın). Yeni beta blogger o kadar rahat ki benim gibi arka planı bile değiştirmek için günlerce uğraşan biri için şimdi resim ,ikon eklemek o kadar kolay o kadar kolay ki... Yani beta blogger ın bana sunduğu imkanlar dışında hala bir yerlere bir şeyler ekleyebiliyor değilim ama ben hala öğreneceğim bu işi diyorum. Biliyorum öyle durduk yerde öğrenilmez hiçbir şey, okumadım araştırmadım zannetmeyin ama, "hah tam anladım" diyorum, ama bir yerlerde kopuyor sonra bırakıyorum denemeyi.. yazıyı okuduktan sonra, "sanki robot yapıyor " derseniz , bozuşuruz ona göre..:)

Bilgisayarın başına geçmekte geç kaldığım ve gerçekten boynum tutulduğu için sadece eda nın güneydoğu gezisinden fotoğrafları ekyeceğim, önümüzdeki günlerde de ayrıntılı yazılar gelecek..

görüşmek üzere..

Ekim 02, 2006

İFTAR NO:1


TEYZEMİN TEPSİ TEPSİ BÖREĞİ

ŞEVVAL'İN ŞAHESER SALATASI

ANNEMİN MEŞHUR KEMALPAŞA TATLISI

TEYZEMİN NEFİS GÜLLACI

TEYZEMİN MÜTHİŞ KABAK TATLISI


Gün içinde yazdığım gibi haftasonu teyzemin sofrasına misafirdik.. Harika bir sofra ve çok güzel bir gece geçirerek eve döndük. İnsan çoçukluğuna dönüyor sevdikleriyle.
Çocuklar gibi eğlenmek. Umarım hepiniz sevdiklerinizle hatırlanası günler geçirirsiniz..
Eveet toparlanın süper yemeklerin çok da iyi olmayan fotoğrafları geliyor..
Siz fotoğraflara aldırmayın hepsi harikaydı..

RAMAZAN

Bana bir şeyler oldu.. neden buraya yeni bir şeyler eklemediğimin hesabını sordum
bugün kendi kendime, hesap özetini size de aktarayım istedim.
Efendim ne olduysa oldu benim canım hiçbir şey çekmiyor. Nerdeee o eski ramazanlar yediğimi yemediğimi alıp alıp gelirdim eve.. Hiç bir tatlıcı vitrini ilgimi çekemiyor bu sene ne hikmetse..ondandır girmiyorum mutfağa, ama yapılanları fotoğraflıyorum neyse ki, haftasonu misafir olduğumuz teyzemin iftar sofrasından birbirinden güzel tatlıları bu akşam ekleyeceğim kurabiyee ye..
Hadi sağlıcakla kalın, iyi ramazanlar hepinize..

Eylül 19, 2006

MEYVELİ PASTA



Makarna Ye etkinliğine çok yoğun bir hafta nedeniyle katılamadım,ama tesadüfen en son makarnalı bir tarif yazmış bulundum, resmen olmasa da kıyısından köşesinden katılmış oldum..
Az önce tükettiğim bu meyveli pastayı bugün Eda hazırlamış, blogu yavaş yavaş Eda ya kaptırıyorum sanırım:)

Malzemeler:
1 adet sade pandispanya
3 adet orta boy muz
İstediğiniz kadar üzüm ve şeftali
Kremanın tarifi portakalağacı'ndan.
Eda kremadaki yumurta sayısını 1' e indirmiş ve kremayı soğuttuktan sonra içine bir paket vanilya eklemiş.

Pastayı en az 3-4 saat buzdolabında bekletmenizi tavsiye ediyoruz.
Afiyet olsun

Eda'nın Güneydoğu Anadolu gezisi ve fotoğrafları yakında burda!

Ağustos 28, 2006

FIRINDA MANTARLI KOLAY MAKARNA


Miray' ın bir gün buluştuğumuzda deyim yerindeyse ağzımın suyunun akmasına ( belli etmedim tabi:))sebep olacak kadar güzel anlattığı sonradan aklıma gelince tarifini bir daha anlattırdığım bu kolay mantarlı makarnayı istediğiniz gibi yapabilirsiniz..
ortaya karışık ve lezzetli bir şeyler aryorsanız hemen makarna suyunu koyun ocağa..
ve işte kolay tarif:
Malzemeler:
Tercihen mantı makarna ( evde şu anda hangisi varsa o da olur, rahat olun:))
Bir paket kremalı mantar çorbası
Kaşar peyniri rendesi
Ton balığı

Kaynamakta olan suya makarnayı ilave edin ve haşlayın
Bu arada kremalı mantar çorbasını verilen ölçüden daha az bir suda pişirin, koyu sos kıvamında bir çorbanız olacak
Makarnayı süzün ve kremalı mantarla karıştırın ve içine ton balıklarını ilave edin
Tüm malzemeyi bir fırın kabına alın ve üzerine kaşar peyniri rendesini yayın
200 C de kaşar peyniri eriyene ve kızarana kadar pişirin..
sıcak sıcak servis yapın
afiyet olsun..:)

Ağustos 24, 2006

PARİS GÜZELİ KURABİYE


Malzemeler:
3 yumurta ( Beyazları dışına sürmek için ayrılacak)
1 su bardağı yoğurt
1 paket (250 gr) margarin ( oda sıcaklığında)
1 su bardağı şeker
1 paket kabartma tozu, 1 paket vanilya
Un
Fındık

Yumurta sarılarını, yoğurdu, şekeri, yağı iyice yoğurun,
Kabartma tozunu, vanilyayı ve unu ekleyin,
(Hamur yumuşak bir hamur olacak. Unu yavaş yavaş eklerseniz daha kolay tutturursunuz.)
Hamurdan istediğiniz büyüklükte parçalar koparın önce yumurta beyazına sonra da fındığa batırarak pişirin.
Yumuşacık çok güzel oluyor deneyin derim..:)
Afiyet olsun..

Ağustos 23, 2006

ÇİĞ BÖREK



"Tatar yemeklerinin çoğunluğunu hamur işleri oluşturuyor. Yemeklerinin neredeyse tamamında et var.Bunlardan en meşhuru ise "çiğ börek". Hamurun içine pişmemiş kıyma koyularak yapılıyor."( www.vatankirim.net)
Çiğ börekle ilgili internette dolaşırken birkaç şey daha öğrendim onları da aktarayım sizlere. Tatarların her yıl baharın gelişini kutlamak için düzenledikleri şenliğin adı "Tepreç" . Bu şenlik her yıl Hıdrellez den sonraki cuma günü yapılır ve bu şenliklerde herkes doyasıya "çiğ börek" yermiş. Şenliklerden en çoşkulu olanı İstanbul da yapılır, bir çok Tatar farklı yerlerden gelerek bu şenlikte toplanırmış.

Aşağıda vereceğim tarif orjinal değil elbette. Orjinalini de bilmiyorum açıkçası, belki de doğrudur:) Bulur bulmaz buraya ekleyeceğim ama..

Malzemeler:
un
su
uz
1 yumurta
kıyma
soğan
karabiber
pulbubiber
sıvıyağ

Un, su, 1 yumurta ve bir tutam tuzla hamuru yoğurun.
Soğanı rendeleyin veya çok küçük doğrayın
Tuz,pulbiber, karabiber ve soğanı kıyma ile karıştırın
Hazırladığınız harcı kaşık yardımıyla ezerek karıştırın bu sırada harcınıza azar azar su ilave edin.
Kıymalar satın aldığınız halde, diş diş kalmamalı, suyu da göz kararı ekleyin, hafif bulamaç gibi bir karışım elde edeceksiniz.
Hamurdan parçalar kopartarak yemek tabağı çapında açın ve içine harcınızdan istediğiniz kadar yerleştirin.
Hamurun yarısını diğerinin üzerine kapatarak yarım ay şeklinde börekler elde edin.
Böreklerin kenarlarını küçük küçük kıvırarak kapatın ve kızgın sıvıyağda altın sarısı rengini alıncaya kadar kızartın.
Sıcak sıcak servis yapın
Afiyet olsun..

Not: Isırırken dikkat edin, sıcakken ısırdığınız an içindeki kıymanın bütün buharı ağzınızın içine doluyor.. bu enfes tabii ama yanmamak lazım.. bunun için yanına kesinlikle buz gibi bi ayran da yapın

Ağustos 22, 2006

YENİ BLOG REKLAMI !

SICAK ÇORBA BULUNUR! blog hayatına başlamıştır.
Duyurulur!:)

HAFTASONU ÇALIŞTIK DURDUK




Havalar öyle sıcak ki mutfağa girmek gerçekten imkansız, fırından ve ocaktan yayılan ısı, sıcaklığı 3-4 C daha artırıyor nerdeyse.. evin içinde ayrı mevsimler yaşanıyor.. salon mevsim normallerindeyken mutfak ve çevresinde kavurucu sıcaklar yaşanıyor.
Hal böyleyken bile bizim evde faaliyet durmadı haftasonu.. cumartesi misafir, pazar da yolculuk olduğu için fırın mütemadiyen çalıştı. Cumartesi gelen kuzenlerim icin hemencecik kolay tarafından kafadan bi kek yaptım ama kek daha sıcakken tükendi nerdeyse.. o keki o kadar sıcak nasil yediler bilmiyorum:) ( sanırım biraz güzel olmuştu:))
pazar günü güzel kardeşlerim, memleketimin birbirinden farklı güzel köşelerine hereket edeceklerdi, eh tabi bazı "eh şu da olsaydı, bunu da yesek, şundan yanıma alsam.." gibi cümleler kuruldu. Annem de dünden razı.. Sanırım her şey annemin " size ne yapayım?" diye sormasıyla başladı. Şimdi bu kadar yazdım yazdım, iki tarif çıkacak karşınıza.. eh be elif bu kadar sözü bu iki tarif için mi ettin diyeceksiniz ama inanın hepsi sıcaktan.. çenemin düşüşünü de sıcağa bağladım ya.. :)
Zeytinli poğaça, paris güzeli ve daha önceden yapılmış tarifini vereceğim çiğ börek ( sıcakta yapılmaması tavsiye edilir ama bizi durdurmayan bir tavsiye:))

Ağustos 15, 2006

CHEESEE CAKE DENEME-1 VE SANIRIM SON


Uzun zamandır denemek istiyordum cheesecake yapımını.
portakalagaci ve pastacı nın cheesecakelerine ve Lezzet dergisindeki bir kaç tarife baktim kafama gore bir şeyler uydurdum.. tadı güzel gerçekten hafif ama farkına vardim ki tek kişilik yapmam gerekecek bundan böyle, sevmedi kardeşlerim..
Şu şekille olan problemimi de bir an önce çözmem lazım, yok mu bunun ilacı falan şöyle hap şeklinde , alıyosun, değme cheflere taş çıkartıyorsun..( o kadar da değil ama, bari gözüme güzel gözüksün.:))

Malzemeler
2 paket eti burçak bisküvi
3-4 çorba kaşığı tereyağı
1-1.5 paket krema peyniri
200 ml süt kreması
1 avuç vişne
1 tatlı kaşığı pudra şekeri

Bisküvileri un gibi incecik kırdıktan sonra eritilmiş tereyağını üzerine ekleyin ve kelepçeli bir kalıbın tabanına döşeyin.Buzdolabına kaldırın
Süt kremasını çırparak kabartın ve başka bir kapta çırptığınız krema peynirinin üzerine ilave edin,pudra şekerini lave edip biraz daha karıştırın ve buzdolabına kaldırın
Kremanız sertleştikten sonra çekirdekleri çıkartılmış vişneleri kremaya ilave edip kalıbınızın içindeki bisküvi tabanının üstüne yayın.
Buzdolabında 1-2 saat bekletip soğuk olarak servis yapın.

Not: isterseniz bisküvi karışımına da şeker ilave edebilirsiniz.

Ağustos 14, 2006

KIZARMIŞ PATLICANLI SALATA




Bir kaç gün önce verdiğim tarifteki nefis
patlıcanı
salatada kullanmaya karar verdim ve gerçekten daha da bi nefis oldu..:)
Yapımı ve tüketimi çok çabuk oluyor haberiniz olsun.
Salatayı olabildiğince sade yapmaya çalıştım, patlıcanın tadı her şeyi bastırıyor zaten.

Malzemeler:
1 adet patlıcan tava usulu yapılmış patlıcan
1 küçük boy kırmızı soğan
2-3 marul yaprağı
zeytinyağı
tuz, pul biber
2-3 damla nar ekşisi

Mısır unuyla kızarttığınız patlıcanları küp küp kesin
Kırmızı soğanları halka halka doğrayın
Marul yapraklarını yıkadıktan sonra elinizle iri iri parçalayın
Derince bir kapta tüm malzemeyi karıştırın, üzerine zeytinyağı, baharat, tuz ve nar ekşisini ekleyerek servis yapın
Afiyet olsun..

Ağustos 13, 2006

PATLICAN TAVA


Annemin sık sık yaptığı nefis bir patlıcan yemeği..
Frında veya yağsız tavada oldukça hafif, super lezzetli (daha nasil anlatayım bilmiyorum) bir patlıcan harikası..


Malzemeler
Bol patlıcan
Mısır unu
tuz
isterseniz biraz sıvıyağ

*Patlıcanları alacalı soyduktan ve yıkadıktan sonra, alt kısımlarından artı isareti şeklinde sapına kadar kesiyoruz. ( yani 4 parçaya ayırıyoruz ama sapına kadar kestiğimiz için, bütün şeklinde kalıyor)
*Kaynayan suda yumuşayıncaya kadar haşlıyoruz, haşlama suyuna arzuya göre tuz ekleyebilirsiniz
*Patlıcanlar haşlandıktan sonra, suyunu süzüyoruz, elimizle hafif düzleştirerek herbir patlıcanı mısır ununa buluyoruz ve kızdırdığımız tavaya diziyoruz.
*Arkalı önlü kızarttıktan sonra sıcak sıcak servis yapabilirsiniz

NOT: Patlıcanı mısır ununa bulama aşamasında mısır ununa istediğiniz baharatı ekleyebilirsiniz.

FIRINDA KAŞARLI DOMATESLİ SOSİS



Pazar kahvaltısı için, Gül yengemin sofrasındaydık.. Yazın en keyifli kısmı sanırım, balkonda kahvaltı yapabilmek, hele hele balkonunuza uzanan ağaçlar ve bahçede gül kokuları varsa.. Yengemin bizim için hazırladığı fırında sosis enfesti..
(Tarif : Zübeyde Abla' ya ait)
Malzemeler:
Parmak sosis
2-3 yeşil biber
2-3 domates
Kaşar peyniri
Çok az sıvıyağ

Sosisleri iki parçaya ayırmadan boyuna kesin,
Sosilerin ortalarına bir dilim kaşar peyniri yerleştirin ve sosileri fırın tepsisine dizin
200 C ye ayarladığınız fırında sosisleri pişirmeye başlayın
Bu arada, küçük bir tencereye kabuklarını soyduğunuz domatesleri ve biberleri küçük küçük doğrayın, sıvıyağ ile bir iki taşım kaynatın
Hazırladığınız domates sosunu fırın tepsisine dizdiğiniz sosilerin üzerine dökün ve
5-10 dakika daha sosileri pişirin.
Sıcak Sıcak yemeniz tavsiye edilir
Afiyet olsun
Güzel pazarlar..

Ağustos 08, 2006

Bayat Ekmekten Pizza


Eda,dün akşam evdeki bayat ekmeklerden pizza yapmıştı.
Tarif annemin tarif defterinden, Eda buna benzer bir tarife internette daha önce rastladığını söyledi ama bulamamış tekrar, tarif tamamen size kalmış zaten..istediğinizi ekleyebilirsiniz.

Malzemeler:

Evdeki bayat ekmekler ( küp küp doğranmış)
Yumurta
Süt
Sıvıyağ
Kaşar peyniri
Sosis
Sucuk
Zeytin
Domates
ve başka ne isterseniz.

Ekmekleri bir tepsiye yerleştirin,fazla boşluk kalmasın aralarında.
Üzerine başka bir kapta çırptığınız süt,yağ ve yumurtayı gezdirin.Ekmeklerin ıslanması lazım. Bu yüzden süt,yağ ve yumurta miktarını ekmek miktarınıza göre ayarlamasınız.
Islanan ekmeklerin üzerine malzemeleri yerleştirip fırına verin
Ekmekler kızarmaya başladığında rendelenmiş kaşar peynirini pizzanın üzerine ekleyin,
5 dakika daha fırında bırakın ve sıcak servis yapın.
Afiyet olsun..

Temmuz 21, 2006

tembel teneke..

cok yoğundum evet ama tembellik de etmedim değil..
pişirip pişirip fotoğraflarını çekmeden yedim bitirdim her şeyi.
sonra da makina bozuldu ,hala tamirde..
ondandır son gönderi tarihinin "mayıs" gözükmesi bilesiniz istedim.

Mayıs 14, 2006

FISTIKLI ÇİKOLATALI KADAYIF


Bu haftasonu denediğim tadlardan biri de bu.. yaparken köşede duran damla çikolatalar gözüme ilişince fıstıklarla birlikte kadayıfın içine girdiler. kadayıfları tek porsiyonluk,top top yaptım.

Kadayıfı bir kasenin içine yaydım ilk önce.
sonra ortasına fıstığı ve çikolatayı koydum.
Kasenin dışında kalan kadayıfı da kasenin içine doğru kapattim ve kaseyi ters çevirdim.
Biraz margarin eriterek topların uzerine döktüm ve 180 C de üzerleri kızarana kadar pişirdim.
Şerbet:
3 su bardağı şeker
ve 2.5 su bardağı su ile hazırladığım şerbeti de ( soğutulmuş olacak) fırından çıkan kadayıfların üzerine döktüm.

KURABİYEE NO: bilmem kaç?



Yeni aldığım kurabiye kalıplarını bu hafta da kullanamasaydım çatlardım artık herhalde.. alışılagelmişin dışında değil şekilleri kalıplarımın ama olsun yeniler ya, denemeliyim mutlaka.. Beyaz Mutfak ( Nathalie Stoyanof,Epsilon)'tan daha önce de denediğim ve nefis olan kurabiye tarifini kullandım yine. Ben bu tarifteki toz bademi kullanmıyorum ( güzel olmadığı için değil elimin atında olmadığı için).Kurabiyeler piştikten sonra eritilmiş çikolataya ve daha sonra da fıstığa batırdım.
Malzemeler:
*500 gr un
*300 gr margarin
*150 gr pudra şekeri
*1 yumurta akı
*50 gr toz badem
1/2 limon kabuğu rendesi
1/2 çay kaşığı vanilya

*Malzemelerin hepsini karıstırarak bir hamur elde ediyoruz ve bu hamuru üzerine bir bez kapatarak buzdolabında yaklaşık 1 saat kadar bekletiyoruz.
*Hamuru merdane ile 0,5 cm kalınlığında açarak kalıpla kesiyoruz ve önceden ısıtılmış fırında ( 170 C) 20-25 dk. pişiriyoruz.

Nisan 29, 2006

PEK YAKINDA