Aralık 10, 2007
DİKKAT TARİF: "PATATES PİZZASI TARİFİ !"
Bu tarif yazdan kalma yazmadım sanırım arşive bakındım ama göremedim. Bunu da ben yapmadım, bu aralar hiç birşey yapmadığım gibi. Gül Yengem Gülin'in doğum günü için yapmıştı. Tarifini yarın ekleyeceğim, az biraz vaktim var fotoğrafı ekleyeyim dedim. Görüşmek üzere
Tarifi ekleyebiliyorum sonunda. Ama önce iki satır yazayım. Dizi başlayacak birazdan, uzanıp keyif yapacağım. Bilgisayarın başına da oturmuşken yazayım..
Soğuk gerçekten çok soğuk havalar. Başladık aksırıp, öksürmeye bugün sonunda. Çok ileri gitmez diye düşünüyorum, elde mendil biraz dolaşırım o kadar ( inşallah).
Yaptığım pek bir şey de yok bu aralar, tek etkinliğim işte böyle içimi vıcık vıcık bulandırmayan bir kaç diziyi keyifle izlemek. Öncesinde diğer işlerimi halletmek.Yeni yıl için bir kaç dergi aboneliğine bakıyorum bu arada. Aslında çok da sevmiyorum abone olmayı, o ay canım hangisini isterse onu okuyayım diyorum ama kargo gelince de hediye gelmiş gibi seviniyorum :) Hangi dergiye abone olacağıma karar verince haber veririm size de. Böyle çok ortalıkta olmayan tavsiye edebilceğiniz bir şeyler varsa da beklerim önerilerinizi.
Gelelim tarifimize
Ölçü vermeyeceğim çünki ne kadar isterseniz o kadar malzeme kullanabilirsiniz:) Öyle de güzel bir tarif.
Malzemeler:
Patates
Sosis
Sucuk
Rendelenmiş kaşar peyniri
süt
tereyağı
tuz, karabiber
Patatesleri haşladıktan sonra soyun ve püre haline getirin. Püre haline getirirken biraz süt, biraz tereyağı ile kıvamı istediğiniz gibi yapın. Bu aşamada tuzu ve karabiberi de ekleyin.
Bir borcama pürenin yarısını yayın ve doğramış olduğunuz sosis ve sucukları pürenin üzerine yayın
Geri kalan püreyi de ara katın üzerine dökün ve yayın
Üzerine kaşar peyniri rendesini yayın ve fırına verin
Kaşar peyniri eriyip kızarana kadar fırında tutun ve sıcak sıcak servis yapın
Not: Ara malzeme için sosis sucuk yanında mantar, zeytin veya istediğiniz herhangi bir malzemeyi kullanabilirsiniz. Kaşar peynirinin bir kısmını patates püresinin içine ilave edebilirisiniz.
Afiyet Olsun!
Kasım 29, 2007
Kasım 28, 2007
TARÇIN DERSEM ÇIK PORTAKAL DERSEM KEK YAP!
Ben küçüktüm ufacıktım.. İstanbul kocamandı. Anneanneme gitmek için 2 minibüs, dayıma gitmek için 2 minibüs, halama vapur, otobüs, minibüs gerekirdi.. Sonra benim en küçücük dayım evlendi bir gün, yeni ev yeni yenge..:)) ( hülya abla hülya abla diyorum ya sürekli işte o benim yengem:)). Of dayım da çok uzakta oturuyordu.
ee sonra büyüdük, işe başladık, işimiz de o çok uzak yerde olmasın mı? Sık sık ve rahat rahat gidip gelmeye başladık böylece.. Ve her gidişimizde o meşhur sehpanın üstünde duran kekleri börekleri çörekleri yedik, yemeye devam ediyoruz. Bu kek son gidişimden efendim. Yine yemekten sonra televizyonun karşısındaki koltuğa kurulup meşhur sehpanın üzerindekileri tükettik çayla. Kek portakallı, tarçınlı, cevizli. Üzerinde çikolatalı sos var.
Malzemeler
3 yumurta
1,5 su bardağı şeker
2 su bardağı un
1/2 su bardağı sıvıyağ
1/2 su bardağı süt
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
1 çay kaşığı tarçın
1 çorba kaşığı portakal kabuğu rendesi
dilimli kek kalıbının dilim sayısı kadar yarım ceviz
3 yumurta ve şekeri çırpın
üzerine süt ve sıvıyağ ekleyin
un, vanilya ve kabartma tozunu ekleyip karıştırın
en son tarçın ve portakal kabuğu rendesini ilave ederek karıştırın
Kek kalıbını yağlayın ve her bir dilime yarım cevizleri yerleştirin
üzerine kek karışımını yavaşça dökün
175 C de 35-40 dakika pişirin
Soğuduktan sonra üzerine hazır çikolatalı sos
kullanmış hülya abla, ama yarım paket yetiyor diyor notunu da ileteyim. Ama yok ben kalan sosu bir güzel yerim diyorsanız bir paket de yapabilirsiniz.
Kasım 13, 2007
TEYZEMİN BAKLAVASI
Çocukluğumdan beri bayıldığım bir tat, teyzemin baklavası. Annem pek açmazdı, biz de börek açılır teyzem de baklava.. Bayramlarımın vazgeçilmez tadı. Tabi teyzemin baklavasını böyle lezzetli kılan başka sebepler de var. Çok sık görüşemediğimiz teyzemi ve canım kuzenlerimi görüyordum bir kere bayramda üstüne de teyzeciğimin baklavası. ohhh.. değmeyin keyfime.. bu bayram fotoğraflarını çekme fırsatı buldum. Teyzem eskisi gibi olmadığını söylese de benim için bambaşka bu baklavanın tadı. Hiç kimseninkine değişmem:)
Ekim 30, 2007
KOLAY KEK
Malzemeler:
3 yumurta
1,5 su bardağı toz şeker
1 su bardağından 2 parmak eksit süt
sütün üzerine sıvıyağ ( 2 parmak boşluğu dolduracak kadar)
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
2,5 su bardağı un ( 2 bardaktan sonra yavaş yavaş kıvama bakarak ilave edin)
Yumurta ve şekeri çırpın
üzerine sütü ve yağı ilave edin
üzerine un, kabartma tozu ve vanilyayı ilave edip karıştırın
fındık ve limon kabuğu ekledim ben bir de
175 C fırında 40-45 dakika kadar pişirin
kolay ve garanti bir tarif oluyor
Not: tarifi annem Nesrin Teyze'den almis yıllar önce. annemin defterinde Nesrin Keki diye kayıtlı aslında.
Ekim 05, 2007
Premature Bebekler
Uzaktan duydum sadece hiç premature bebek görmedim ben. Çok ufak minicik olduklarını hayal ediyorum. Nasıl tutulur, nasıl yemek yer? Bunların hepsini, görmüş geçirmiş birileriyle paylaşmak ne kadar güven verici ve rahatlatıcıdır kim bilir? O bebeklerin ve annelerinin dünyasına uzak biri olarak bile merakla takip ediyorum yazıları, sizlerin de haberi olsun istedim. Yaşadıklarını, deneyimlerini kesintisiz paylaşan annelerin sitesi.
http://www.prematureyiz.org/
Televizyon, bir dizi, bir sanatçı, bir sürü şey..
Tam olarak ne zaman bu kadar çok dizi yayınlanmaya başladı bilmiyorum, hatırlamıyorum yani fark etmeden oldu her şey sanki. Her güne bir dizi anlayışı ne zaman her güne üç dizi ve tekrarlarıyla günde beş diziye dönüştü bilemiyorum. Televizyonu bir tiksintiyle açma durumu bazı akşamlar yerini meraka bırakıyor elbette. Bıçak sırtı, Yaprak Dökümü gibi dizilerin yayınlandığı akşamlar güzel akşamlar mesela.. bir de geçen hafta başalayan bir dizi var ki, odur asıl bahsetmek istediğim. "Sessiz Gemiler" den bahsediyorum. Pazartesi akşamı tesadüfen izlemeye başladığım dizinin başından ancak bir peçete almak için o da reklam aralarında kalkabildim. Sonrasında internetten ve televizyondaki tekrarından da defalarca izlemiş olduğumu ,kendime şaşırarak, söylüyorum. Her tekrarda aynı hıçkırıklarla ağlıyor olmanın bir sebebi olmalı diyen kardeşim, muhtemelen yaşlanmış olacağımı söyledi. Bayram programlarını iptal edeceklerin sayısındaki artışın , dizinin bayramdan önce yayınlanmaya başlamasıyla alakası kesinlikle vardır ve tatillerini iptal ederek aile büyüklerini ziyarete gitmeye karar verenlerin hemen hemen hepsinin bu diziyi izlemiş oldukları görüşü zannımca kat'idir. ( bunu yapanları olduğuna inanmak istiyorum). Muhtemelen bir sonraki bölümleri izlemeyeceğim, ilk bölüm güzeldi öyle kalabilir aklımda, yeterli ( takip etme alışkanlığı edinemedim dizileri)
Ben bundan böyle çok mecbur kalmadıkça ( niye mecbur kalacaksam) bayram tatillerinde oraya buraya gitmeyeceğime, kültürel, sportif hiç bir etkinliğe katılmayacağıma dair sözler verdim kendime. Bir dizinin bunları hissettirmesi tuhaf gelmedi değil aslında bana. Bazen çok etkinlenmek istemediğim filmleri, dizileri izlerken ( genellikle korku filmlerini:)) bütün seti hayal ederek izlerim, arkadaki kameremanı, yönetmen koltuğunun etrafındaki asistanları.. o sahnelerden etkilenmeden kurtulurum böylece:) çok kaptırıyorum sonra öyle böyle değil. Bu dizide yapamadım, çok gerçekti her şey. Savaş Dinçel saygıyla alkışlanacak insan... İlk bölümden diziden ayrılan Gülsüm Kamu ve diğerleri.. ben izlemeyenlere ilk bölümü mutlaka izlemelerini tavsiye ediyorum.
Dizi de çok basit bir şeyler var, sadece ölüm, ayrılık ve yalnızlık.. bu üç kavramı anlatan binlerce dizi ve film vardır elbet. Ama ben epeydir bu kadar güzel anlatıldığını görmemiştim.
Ekim 02, 2007
Buldum buldum..
izleyelim gülelim.
Bir de unutmadan sardunya bir önceki yazıma yorum bırakarak anlatmış bir daha hatırlatalım; sardunya burdaymış
http://sardunya.blogspot.com
http://www.youtube.com/watch?v=6Q3qJ7uKEK4
Eylül 27, 2007
SARDUNYA BURADA..
sardunya severlere duyurulur efendim..
http://sardunya.wordpress.com
Ağustos 18, 2007
ANA HABER!
Temmuz 21, 2007
TEYZEMİN SOFRASI 2
Melike'nin patatesli kıymalı böreği
Sosisli Poğaça
Haziran 26, 2007
PATATES PİZZASI
Malzemeler
Haşlamalık patates
3-4 adet sosis
1 su bardağı dolusu kaşar peyniri rendesi
tuz
istediğiniz baharatlar
1 çorba kaşığı un
1 çorba kaşığı tereyağ
1 çay bardağı süt
( un, yağ ve süt miktarı hem patatesin miktarına göre hem de aruzunuza göre değişebilir elbette)
patatesleri haşladıktan sonra tuz ilave ederek püre haline getiriyoruz
Tenceremizi çok kısık ateş üzerine alarak tereyağımızı eritiyoruz, 1 kaşık unu ilave edip kavuruyoruz
üzerine püre halindeki patatesi ilave ediyoruz
hafif hafif karıştırırken bir yandan da sütü ilave ediyoruz
bu arada istediğimiz baharatlari ilave edebiliriz
ocaktan almaya yakın, yarım su bardağı kaşar peyniri rendesini pürenin içine ilave edip karıştırıyoruz
bir borcama ( veya bir fırın kabına) püremizin yarısını boşaltıp, yayıyoruz
arasına küçük küçük kestiğimiz sosislerimizi yerleştiriyoruz ( bu ara kata ne isterseniz ilave edebilirsiniz)
kalan püremizi de borcama döküyoruz
en üste geriye kalan kaşar peyniri rendesini serpiyoruz
Fırınımızda kaşar eriyene kadar pişiriyoruz
Afiyet olsun!
Haziran 21, 2007
5 DAKİKA PASTASI !
Haziran 18, 2007
BİR DOĞUM GÜNÜ
Haziran 12, 2007
MEYVELİ TARTOLET
60 gr margarin
100 gr un
150 gr pudra şekeri
25 ml su
Fırını 175 C ye getirip ısıtın, margarin+un+şeker+su yu bir kapta yoğurun. Kalıplarınızı yağlayın. Kalıplara hamuru yerleştirin. Fazlalıklarını temizleyin. Bir çatalla kalıplardaki hamurunuzun ortalarını delin.Sıcak fırında altın sarısı olana kadar pişirin. ( hemen altın sarısı oluyorlar dikkat!, benimkiler kömür karası oldu )
Kreması için :
(Miktarların 2 katını kullandım)
18 gr un
10 gr nişasta
60 gr şeker
200 ml süt ( tarifin orjinalinde 20 gr süttozu,200 ml su yazıyordu)
1 yumurta
1 tutam vanilin
tüm malzemeleri çırpma teliyle çırparak pişirin. Soğumaya bırakın. Krema sıkma torması ile tartoletlerin içlerini doldurun. üzerlerine arzu ettiğiniz meyveleri yerleştirin. Üzerine hem meyvelerinizin kararmaması hem de hoş görünmesi için jöle sürün.
Afiyet olsun..
Haziran 05, 2007
MİNİ POĞAÇALAR
Mayıs 22, 2007
ŞEKERSİZ Mİ? DIET YANİ?
Bir kere pepsi max görünce midem bulanıyor:), gitsem bir mekana ,diet kola istesem garson kalkıp pepsi max var dese içmem yani ,o kadar.. eee zaten biz de senin için değil üzerinde “light” yazdığı için diet pepsi içemeyen erkekler için yaptık pepsi max’ı, Light ( şekersiz anlamında kullanıyorum) olduğunu da vurgulamadan onları kandırabilmek için de içince Aysun Kayacı’yı görebileceklerini söylüyoruz reklamlarda diyebilirler.. ne diyeyim.. yok bu kadar olamaz.. Yazık bütün harcanan paraya, yok pespsi nin parasının derdi bana düşmedi elbette ama beni çok rahatsız etti. Bana sorarsanız gerek yok :) :)
Mayıs 09, 2007
YEŞİL MERCİMEK SALATASI
Mayıs 04, 2007
BAHAR
Bir bakarsınız kekik kokulu bir nisan sabahı koparıp alıverir sizi hayattan... Çiçek açmış bir kiraz ağacının hayaliyle yollara düşersiniz.
Demir alır gönlünüzün limanındaki gemiler... Açılır gidersiniz...
Aradığınız belki yüzülmemiş denizlerdir, belki keşfedilmemiş sevdalar, belki hiç yazılmamış satırlar...
Yüzmenin, sevmenin, yazmanın heyecanıyla coşarsınız.
Dünyaya sırtınızı dönüp yürürken, o yaşanmamışlıkların izini sürersiniz kuytularda... Ve çoğu zaman kendinizle karşılaşırsınız umulmadık bir köşebaşında...
Elele tutuşur yürürsünüz içindeki çocukla...
O'nu büyütmekten korkarak...
Nisan 18, 2007
ÇİLEKLİ PASTA
Nisan 16, 2007
FAALİYET RAPORU :)
Nisan 11, 2007
Mart 29, 2007
SENEM' İN MARMELATLI KURABİYELERİ
Mart 27, 2007
RULO PATATES SALATASI
tuz, karabiber
Limon suyu ( arzu ettiğiniz kadar)
küçük bir parça tereyağ
Pancar turşusu
Haşlanmış patatesleri bir çatal yardımıyla ezerek püre haline getirin
Bu arada patatesin içine tuzu, karabiberi, limon suyunu, bir parça tereyağını ilave edin
Düz bir zemine streçfilm serin
Püre haline getirdiğiniz patatesi bir kaşık yardımıyla streç filmin üzerine 1,5-2 cm kalınlığında serin
Pancar turşusunu ince ince doğrayın
Sermiş olduğunuz patates püresinin bir tarafına turşuları yerleştirin
Turşuyu koyduğunuz uçtan başlayarak rulo yapın
Streçfilme sarılı halde buzdolabına 1 saat kadar bekletin
Buzdolabında çıkardığınız rulo salatanızı dilimleyerek servis yapın
Afiyet olsun..
Mart 14, 2007
ZEYTİNLİ EKMEKLER
Şubat 14, 2007
Şubat 12, 2007
Sıcak İçecekler
http://www.portakalagaci.com/oburcuk/2004/07/gazpacho.html
http://www.portakalagaci.com/oburcuk/2003/09/elma_ve_nane_ay.html
Şubat 08, 2007
FINDIKLI FISTIKLI ÇİKOLATALI KEK
Şubat 05, 2007
BADEM BÖREK
Üst üste koyduğunuz servis tabağı büyüklüğündeki yufkaları rulo yapın ve üzerini örterek buzdolabında 1 saat bekletin
Kesilen parçaları çay bardağı büyüklüğünde açın
Açılan tarafını ters çevirerek peynirli malzemeden hamurun ortasına koyun ve kapatın
Üzerine biraz sıvıyağ ve yumurta sarısı sürerek önceden ısıtılmış ( 200 C) fırında pişirin
Ocak 31, 2007
Humus Yatağında Kayısılı Et
SOBE!
Nerden başlasam ?
Blog sahibi kimdir sorusunun cevabına yazdığım, sonra bir eklediğim bir çıkardığım tanıtıcı yazıyı okuyanlar bilir, kısa biriyim efendim. Pantolon satın aldığında, pantalonun büyük bir kısmını “paça boyu ayarlama” adı altında kestirip atanlardan:) Kilom normal sayılır yani beden kütle endiksine göre normal çıkıyor ama bence 1 kilo fazla:)
Ben hep gazeteci olmak istedim, spiker, muhabir, gazeteci herhangi biri işte.. Ntv radyo ilk yayına başladığında haberleri eş zamanlı vermeye başlamıştı tv ile birlikte, işte ben de o zaman başlardım aynanın karşısında ,kulaklıktan dinler elimdeki kalemden mikrofonaJ aktarırdım duyduklarımı, her akşam saat sekizde..
Ama baktım fen derslerim sosyalden daha iyi, hiç mi hiç şirin gelmeyen tarih ,coğrafya yerine fen bilimlerini seçtim. Hal böyle olunca da eğitimi basın yayın üzerine almak hayal oldu.Neyse ki başka bir seçeneğim daha vardı hem de gazetecilik kadar kuvvetli, ahh ahhh ilk kazandığım zaman kime bölümün adını söylesem “hımm, olsun..olsun kızım kısmet , yaaaaaa tutmuyor muydu işletme falan” diyorlardı.. biraz sinirim bozuluyordu ama çok da gülüyordumJ çok uzattım hayat hikayemi , gelelim sadede, işte ben o tutturduğum mesleğin eğitimini almak için daha önce hiç gitmediğim hatta ilk gittiğimde, “bu kadar uzak olduğunu bilmiyordum ya..” dediğim bir şehre gittim.İyi ki de gitmişim..
Şimdi ailemle birlikteyim, sevdiğim o işi yapıyorum, kimisi işimle bağlantılı olduğunu zannetse de mutfağı çok ama çok seviyorum. Ben her şeyi biraz sevdim aslında, babam hep “bu hevesin de geçer” derdi, ne zaman yeni bir şeylerle uğraştığımı görse..
Ama şu kurabiye hevesim hiç geçmedi:) sonra pastalarla tanıştım, insan yemeyi seviyorsa vazgeçemiyor pişirmekten sanırım. (Çok vaktim yok ama yapabildiğim kadarını yapabiliyorum şimdilik)
Yenilebilecek ne varsa yeryüzünde yerim:) tadına bakmam lazım derim:) Abur cubura bayılırım- ne olduklarını çok iyi bildiğim halde- hiç vazgeçemedim.
Çok çok uzun bir yazı oldu gerisi başka sobelemeye diyelim..
Ve sürekli takip ettiğim, sobelenmediğini fark ettiğim( umarım oyledir) Mine ( Tea time) yi sobeliyorum ben de.. sobee!