Neslişah Sultan' ın Saray Limonatası

YE#8 için çoktan hazırlamış ve kötü fotoğraflamış olduğum limonatayı şehir dışında olduğum için zamanında ekleyemedim, o kadar da sabırsızlanmıştım,zamanında eklemek istemiştim ama olmadı neyse, bi daha ki sefere..
Tarif geçen hafta aldığım Tuğrul Şavkay'ın Osmanlı Mutfağı adlı kitabından.
Tarif, Sultan Vahideddin'in torunu olan Neslişah Sultan tarafından bir sohbet sırasında veriliyor.
Muhteşem bir içecek diyebilirim, yaz gelmedi ama ben dolaptan eksik etmiyorum.
Kola da neymiş, naneli limonatanın verdiği ferahlık hiç birşey de yok..!

Malzemeler
8 Limon
2 lt. su
400 gr şeker
(1 3/5 su bardağı)
2 bağ taze nane
(yalnızca yaprakları)

Hazırlanışı:

*Limonların suyunu sıktıktan sonra suyu katıp karıştırın
*Nane yapraklarını toz şeker ile birlikte demir havana koyup macun kıvamına gelene kadar dövün. Çift katlı bir tülbente koyun.
*Tülbentteki naneleri limonatanın içine salın. Bir kaşıkla tülbenti ezerek nane aromasının limonataya geçmesini sağlayın. Bu işlemi tekrarlayarak,limonatayı buzdolabında 2 saat kadar dinlendirin.
*İçinde nane olan tülbenti çıkarıp, limonataya gerekiyorsa şeker ekleyin.

Semizotu Salatası ve Mısır Ekmeği

Haftasonu pazara gidip semizotu almıştım. semizotu bekletilmeden tüketilmesi gereken sebzelerden, çok çabuk bozuluyor. Öğrenciyken de pazardan alır, yapmaya fırsat bulamayıp 2 gün sonra aklımıza gelince çürüdüğünü görüp vazgeçerdik. Bu sefer temizleyip hemen salatasını yaptık annemle. semizotundan istediğiniz tarzda salata yapabilirsiniz. Biz bu sefer yoğurt, zeytinyağı ve pulbiber kullandık.
Yanında da mısır ekmeği vardı.
Mısır ekmeği tuz, mısır unu ve su ile yapılıyor. Biz tavada yaptık ama fırında da yapılabilir. Annem 2 çeşit mısır unu olduğunu söylüyor, bizim kullandığımız fırın mısırı denilen türmüş. diğer çeşit ise gün mısırı.
Yapılışı:
Kullanacağınız tavanın büyüklüğüne göre mısır ununu ayarlayabilirsiniz.
Mısır ununa suyu yavaş yavaş ekleyerek bulamaç haline getirin ve arzununa göre tuz ekleyin.
Tavaya bir miktar tereyağı ekleyerek kızdırın.
Karışımı tavaya yayın ve bir yüzü kızarınca diğer tarafını çevirerek pişirin.

Not: mısır ekmeği sıcakken tüketildiğinde daha güzel bence. ayrıca ekmeği yoğurtla karıştırarak da yiyebilirsiniz.

Kestaneli Çikolatalı Pasta

Bu pastayı yapalı çok uzun zaman oldu ancak yazabiliyorum.
Ben hazır pastaban kullandım. Kremanın tarifi ise Beyaz Mutfak Kitabından. İşin kestaneli kısmını ise Kafkas' ın hazır kestane püresi oluşturdu. Tane kestane şekeri de mükemmel olurdu ama o an olmadığı için kullanamadım.

**Pastacı Kreması ( Çikolatalı)

1.500 ml süt
2.1 çay bardağı+ 1 yemek kaşığı (100 gr) toz şeker
3.1 kahve fincanı (25 gr) toz kakao
4.25 gr bitter çikolata
5.1 kahve fincanı (50 gr) un
6.2 adet(100 gr) yumurta

Hazırlama
*süt ve toz şekerin yarısını bir tencereye koyup kaynatın.Şekerin kalan yarısı ile yumurtaları çırpın, üzerine unu ilave edin.
*Kalan sütü unlu karışıma ekleyerek kaynatmaya devam edin.
*Kakaoyla küçük parçalara ayırdığınız çikolatayı ekleyin ve iyice karıştırıp soğumaya bırakın.
*Kullanmadan önce kremayı mikserde orta kuvvette 2 dk. çırpın.

Pastanın üzreini hazır krema ve çikolatadan hazırladığım karışım ile kapladım.
Fotoğraflar yine berbat. eh biraz da hayal gücünüzü kullanın artık..:)


** Stoyanof,Beyaz Mutfak, Mayıs 2005 İstanbul,s.29

Haftasonu yollarda geçti denilebilir. Haftalardır gitmeye çalıştığım Mısır Çarşısı ve civarina sonunda gidebildim. Eşsiz bir yer Eminönü. Başka nerede aradığınız herşeyi çeşit çeşit fiyat fiyat bulabilirsiniz bilmiyorum. Çiçekçiler Çarşısı na ( envayi çeşit tohum, çiçek ve evcil hayvan satılan mısır çarşısının yan tarafındaki çarşı) uğradım, 3 renk çiçek aldım, yarın pembe olanı iş yerine götüreceğim,diğerleri balkondaki yerlerini aldılar bile. Evdeki damla çikolata stoğu bittiği için alışveriş yaptığım yere gittim. Bu sefer çikolatalı ganaş da aldım. Bakalım neler olacak:) ben de ne yapacağımı merak ediyorum.
YE#8 için birşeyler bakıyordum bu arada, DNR da Tuğrul Şavkay ın Osmanlı Mutfağı adlı kitabını buldum. Yani gezdim, gördüm, aldım bu haftasonu..:)

MANTI

Ben ilkokul 1. sınıftaydım sanırım Nuran Teyze ler bizim apartmana taşındıklarında.
Pencereden onların taşınışını izlediğimi hatırlıyorum. ve Ayşe,Aslı,Ahmet..
Birlikte büyüdük, okula birlikte gittik, bisiklete birlikte bindik.. biz birlikteyken çok eğlenirdik, hala da eğleniriz ,koca koca insanlar olduk..
İşte kaçıncısı olduğunu hatırlamadığımız bir geleneksel mantı gününü daha gerçekleştirmiş bulunuyoruz. artık herkes başka sehirlerde olduğu için biraraya gelmek zor oluyor tabi. ama mantı insanı dünyanın öbür ucundan kaldırır getirir doğrusu.
Mantı yapmak çok kolay..:)

Malzemeler
1.Un
2.Su
3.Tuz

İçi için
1.Kıyma
2.Soğan

* Un, su ve tuzu sert bir hamur elde edene kadar yoğurun. Hamur kulak memesi
kıvamında değil, daha sert olacak
* Hamuru 15-20 dk. bekletin
* Daha sonra hamurdan bezeler yapın ve bezeleri koyduğunuz kabın üstünü nemli temiz bir bezle kapatın.( bezelerin büyüklüğünü hamuru açacağınız zeminin büyüklüğüne göre ayarlayabilirsiniz.)
* Bezeleri tek tek açarak bıçak yardımıyla iki parmak kalınlığında enine ve boyuna keserek kareler elde edin.
* Soğanı rendeleyerek,kıymayla karıstırın.
* Elde ettiğiniz karelere kıymalı harçtan koyup kareleri kapatın.
* Mantıları kaynar suya atarak haşlayın.
* Suyunu süzdükten sonra üzerini arzuya göre sarımsaklı yoğurt ve pul biberle süsleyerek servis yapın